Kitap isteme adresi: Türkkitabevi, Frankfurt, TEL:069250506 / fax069250504 / www.turkkitap.net veya Sabahittin Kurtoğlu’nun 1503552752 nolu CITIBANK BRAUNSCHWEIG kontosuna 8,00 € yatırılarak.

Sabahittin Kurtoglu, Salzdahlumer str 63, Braunschweig-D

TEL:05312621225-2091323 CEP:01796739907

ACIKINCA DAĞLARDA

Gün ağardığında

alvar ayağımda

Hırkam sırtımda

Tütünüm tabakamda

Heybem omuzumda

Bir yüzünde Nazım

Bir yüzünde Hayyam

Ekmek su istemem

Dağlarda

iirleri yeter bana

Acıkınca

GAVUR DAĞINDA

Gavur dağında

Buluştuk akşam vakti

Gavur dedikleri dostlarımla

Noel öncesi

Ermenisi,musevisi

Süryanisi,keldanisi

çtiklerimiz aynı

işedeki tekelinki

Meze yaptık peyniri

Josefin karısı yapmış

Lavaşı,böreği

Ara tobik getirmiş

Mayasız ekmeği getiren

Vitali

ovenistlere inat ettik

Yemini

Kutlamak için

Gavur dağında bir dahaki noeli

HİROŞİMADA ÖLEN ÇOCUKLAR

Savaşa gitme baba

Bana barış adını

Koymuşsun zamanında

Gittiğin yerde başka

Barışlarda var

Mutlaka

Ne olur barışlar

Ölmesin baba

Hiroşimada ölen çocuklar

Şimdi senin yaşında

Olacaklardi

Yaşasaydı onlarda

Çocuklarına bariş

Adını koyarlardı

İnan bana

Ben seni kaybedebilirim

Ama

Çocuklar geleceğini

Kaybetmesinler baba

KARADENİZ`DE

Şimdi

Karadeniz`de olmak vardı

Gülüm

Karadeniz`de

Aramızda olsaydı

Mustafa Suphi`de

Martılar yavaş yavaş

Süzülse

Ve

İşaret verse

İşte o zaman

Bir köhne tekne

İçerisinde

Mangal gibi yüreği ile

Bizi umutlandırsa

Başlardık bizim türkümüzü

Söyleyeni dinlemeye

Bir tarafta zeytin gözlü

Yanağında beni

Halkımın güzeli

(Çav bella çav çav çav)

Bir tarafta gözleri güneş gibi

Ve de tenor sesli

Dilinde buram buram

Yanık yanık

Yanmış gibi

Anadolu türküsü

(Alo Yemen`dir suyu çemendir)

Seslendirse

Gözyaşları içinde

Hele bir ayağını kaybetmişse

Yemen çöllerinde

İşte o zaman gülüm

O zaman

Karadeniz`de

Nasyonal Sosyalist`lere karşı

Göğsümüzü gere gere

Direnmek vardı

Lodosun getirdiği

Dalgalara

Sırtımızı dayayıp

Sur olmak vardı

Haince esen

Rüzgara karşı

Kanat germek vardı

Zifiri karanlıkta

Korkunun

Üzerine gidip

Korkuları yenmek vardı

Gülüm Karadeniz`de

Bademler çiçek açıp

Bahar geldiğinde

Fındık bahçelerinin

İçinde

Deniz`le Yusuf`la Hüseyin`le

Balık yemek vardı

Gülüm Karadeniz`de

KURTLAR ULUMADAN

davaya katılmayanlar

kendi davasından kaçanlar

güneş doğmadan

kurtlar ulumadan

yarasa kadar cesareti

olmayanlar

karanlıktan korkanlar

``Bana dokunmayan yılan

bin yıl yaşasın``

misali

su yılanı gibi derine kaçanlar

bu göz ne yılanlar gördü

can verirken

bir küçük taş altında

davaya katılmayanlar

kendi davasından ve

kendinden kaçanlar

devekuşu gibi

kafasını kuma sokup

saklanacak yer arayanlar

bireysel kurtuluşun

arkasına saklananlar

hiç unutmasınlar

kurt kapanında kalacak

ayaklar

hiç farkında olmadan

kaçabildikleri kadar

kaçsınlar

kendilerinden

ve davalarından

gün gelip anlayacaklar

saklanacak yer ararken

kendi kavgaları uğruna

can veren fidanlar

ve o fidanların köklerinde

kalan

bin yürektir var olan

utanmalısınız artık aynaya

bakmaya

dönüp bakın dağlara

yüzünüz kızarmadan

karar verin artık

nice çınarlar yakılmadan

kendi kavganıza koşun

küçük bir dal parçası

olsanızda

koşun koşun

yüreksizler adını almadan

Başa dön
Nach oben