Blok gelecek için iddialı

DEHAP çatısı altında 3 Kasım seçimlerine giren Emek, Barış ve Demokrasi Bloku'nu oluşturan partilerden DEHAP, HADEP, EMEP ve SDP genel başkanları, Blok'un genişletilip güçlendirilerek, sürdürüleceği mesajını verdiler.
BERMAL KOÇGİRİ
3 Kasım seçimlerinde Kürdistan'da birinci parti gelen ve Türkiye'deki oylarını da arttıran DEHAP'ın çatısı altında seçime giren Emek, Barış ve Demokrasi Bloku'na ilişkin tartışmalar sürüyor. DEHAP, HADEP, SDP ve EMEP genel başkanları, seçim sonuçlarını ve Blok'a ilişkin görüşlerini Özgür Politika'da değerlendirdi.

'Meclis'in bir rengi eksik'

DEHAP Genel Başkanı Mehmet Abbasoğlu: Bazı gazeteler seçim sonuçlarını 3 renge boyamıştı. Bu rengin iki rengi mecliste, bir ayağı yok. Demek ki bu meclis eksik bir meclis. Milletvekili sayılarına da baktığınızda, eğer bu baraj olayı olmasaydı, 59 milletvekili ile biz üçüncü parti olacaktık. Yani bu eksik bir parlamento. Burdan da sağlıklı bir netice almanın zor olduğunu düşünüyorum. Blok için başarısız değerlendirmesini yapanlar biraz parlamento kilitli bir değerlendirme yapıyorlar. Işte parlamentoya girersen başarılısın ya da başarısızsın. DEHAP'ın konumu öyle değil. DEHAP alanlarda, misyonunda ve ilkelerinde başarılı olmuştur. O anlamıyla DEHAP'ın başarısı ordadır. Türkiye'nin üç renginde başarılı olmuştur. Bir de blok anlamlıydı. Niyetli ve oldukça değer biçilen bir olaydı. Bunun devam etmesi hedefimizdir. Sonuçta bu blok bir seçim süreci yaşadı. Geleceğe de etkisi olacak bir durum ortaya çıktı. Biz blokun kesinlikle devamından yanayız. Liderler önümüzdeki hafta görüşmelerine devam edecek ve seçim sonuçları değerlendirilecek. Örgütten tutun seçim çalışmalarına kadar, teknolojinin seçim çalışmalarında kullanılmasına kadar masaya yatırılacak. Uzun vadeli olarak bir dahaki seçime kadar neler yapılacağı, nasıl yürüneceği bir plan dahilinde ortaya konulacak ve yürütülecek. Blok'un daha da genişlemesi için bir çaba içerisine gireceğiz.

'İmkanları daha iyi değerlendirebilirdik'

HADEP eski Genel Başkanı Murat Bozlak: Bu seçimlerde 6.2 oy aldık. HADEP geçen seçimlerde 4.79 oranda oy almış. Dolayısıyla HADEP oylarını baz alarak bir değerlendirme yaparsak, biz bu seçimlerde oyumuzu bir buçuk puan arttırmışız. Bu anlamıyla başarısız olarak değerlendirmek mümkün değil. Fakat sahip olduğumuz potansiyel açısından bizim yüzde 10 Türkiye barajını geçmemiz gerekirdi. Bunu başaramadığımız için sonuçları kendi açımızdan yetersiz görüyoruz. Seçim sonuçlarını değerlendirirken, seçim öncesi dönemi de gözönünde tutmak gerekiyor. Bana göre biz bu seçimlerde HADEP olarak seçimlerden önce sahip olduğumuz imkanları çok iyi değerlendirdiğimiz düşüncesinde değilim. Bir, seçim ittifakını daha geniş tutabilirdik. Bunu sağlayamadık, bu anlamda bir eksiklik yaşandı. Iki, seçim ittifakının dışında geniş bir seçim ittifakı olmadığı noktada da bağımsız adaylarla gidip gitmemeyi değerlendirebilirdik, bu değerlendirilmedi. Üç, aday tespitlerinde daha iyi bir değerlendirme yapılabilirdi, bu olmadı. Örgütsel anlamda da bir eksikliğimizin olduğu seçim sonuçlarından anlaşılıyor. Ama seçim dönemi blok olarak iyi bir seçim çalışması, seçim propagandası yaptığımız kanısındayım. Sonuç itibariyle arzu ettiğimiz sonucu yakalayamamış olsak bile iyi bir propaganda dönemi yaşandı. Bizim HADEP olarak bir ortaklaşmayı yaşamamız gerektiği düşüncesindeyim. Ama bunu blokta yer alan siyasi partilerle devam ettirme anlamında sadece dar bir ortaklaşma değil, daha geniş bir ortaklaşma yaşanması gerekiyor.

'Umut için çok neden var'

EMEP eski Genel Başkanı Levet Tüzel: Blok'un gelişmesi ve ilerlemesi açısından bu seçim sonuçları olumlu. Çünkü öncelikle halk neyi tercih ettiğini göstermiştir. Burada da daha geçen seçimlerde iktidar olan partileri tasfiye etmiştir. Son 10 yılın en büyük partilerini defterden silmiştir. Biz ise bu çalışmalardan çok şey öğrenerek çıktık. Oldukça kısa süreli olmasına, yeni ve hazırlıksız yakalanmamıza rağmen. Ama blok olarak emekçileri, ezilenleri birleştirmede, kardeşleştirmede bir adım attık. Iki milyon oy başlı başına bir güven ve güç unsurudur. Geleceğe dair neleri başarabileceğimizi göstermektedir. Şimdi bizim bu ortaklaşmayı hayatın her alanına taşımamız gerekiyor. Özellikle bu çalışmanın en dinamik ve militan gücü olan kadın ve gençlik kesimlerinde bu ortaklaşmayı bu blok anlayışını sürdürmek çok önemli. Eksikliklerimiz, yetersizliklerimiz bir ölçüde beklediğimizden daha düşük oy almada, ki nedenleride bugün daha iyi görüyoruz. Özellikle burada çok iyi hazırladığımız Türkiye'yi kucaklayacak seçim bildirgesini her yerde net ve kararlılıkla işleyemememiz ve Türkiye toplumunda egemen olan yargılar gerici düşünceler, sağ partilerin bugüne kadar kullandığı argumanların etki güçleri, özellikle çatısı altına girdiğimiz DEHAP'a ilişkin engelleme tutumları kötüleyici çabaların engellenmesinde yetersizliklerimiz oldu. Mesala DEHAP'ın Kürt partisi olduğu yargısını yeterince kıramadık. Çalışmalarımızda ve tarzlarımızdaki zayıflıkları tabii kendimize dönük olarak eleştireceğiz. Ama bütün bunların temelinde geleceğe dönük yani moral bozukluğu hayal kırıklığı değil, aksine gerçekten yapabileceklerimiz ve Türkiye'nin bu güce ihtiyacı olduğunu, halkın bu güçle ilerleyeceğini görmeliyiz. Umutlu olmamız için çokça neden var. Blok da başarılı olmuştur. Blok'un başarı yönlerini görmek ve nasıl geliştireceğiz diye bunların tartışılması gerekir. Biz bu muazzam gücü iktidara taşıyacağız. Bu öz ve güç var. Tabanımızdaki herkes, Blok'un devamından yana.

'Yolumuza devam edeceğiz'

SDP eski Genel Başkanı Akın Birdal: Seçim sonuçları Türkiye halkının iradesini tam meclise yansıtmadı ve bu seçimlerin demokratik, adil, eşit koşullarda yapıldığına dair ciddi kuşkular var. Bu seçim sonuçlarını Türkiye için yakalanmış bir fırsatın kaçırılması olarak da değerlendirebiliriz. Çünkü AKP ve CHP daha önceki hükümetlerin ekonomik programlarını aynen uygulayacak. Zaten izlenen ekonomik programlar halka açlık, yoksulluk, sefillik getirmiştir. O nedenle Türkiye'nin ve halkın beklentilerine karşılık veremeyecektir. Diğer yandan tabii bizim DEHAP olarak aldığımız 6.2, bir başarı gibi görünüyorsa da, ki başarı kuşkusuz bu halkın zaferidir. Ama alanlardaki karşılığı değil, halkın gerçekten fedakarlığının çalışmalarının alanlarda buluşmanın karşılığı olmadı. DEHAP bu nedenle halkın beklentilerine o alanlardaki özlemlerini beklentilerini, heyecanlarının karşılığını vermeli ve böyle bir hükümlülük onun için kaçınılmazdır. Yani biz elbette bloku sürdüreceğiz. Yarın (bugün) merkez koordinasyon kurulu çalışmalarının sonucunu bir rapor haline dönüştürecek. Biz bu raporları alıp partilerimizin yetkili kurullarında görüşeceğiz ve oradan çıkan sonuçlarla bileşenlerin yöneticileri biraraya geleceğiz ve gelecek için yeni bir hedef program belirleyeceğiz. Arkadaşlara en kısa sürede Istanbul'da parti bileşenlerinin yöneticilerinin, bize destek veren aydın-sanatçıların ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin katılacağı iki günlük konferans düzenlenmesini önereceğim. Hem seçim sürecini hem bundan sonrası için ne yapmamız gerektiği netleşecek ve sonrada yolumuza tekrar devam edeceğiz.

Başa dön
Nach oben