"Lula, Eski Radikal Lula Değil Artık..."

04.10.2002 Ergun AYDINOGLU

BİA (Sao Paolo) - Brezilya başkanlık seçimlerinin birinci turu 6 ekimde yapılacak. İkinci tur ise 27 Ekim'de.Bugüne kadarki kamu oyu yoklamaları, Brezilya İşçi Partisi (PT) lideri Luiz Inacio Lula da Silva 'yı favori olarak gösteriyor.

Aşağıda, bu seçimlerle ilgili olarak, Joao Machado Borges Neto ile Ergun Aydınoğlu'nun yaptığı bir röportaj yer alıyor. Joao Machado Borges Neto, 1999'a kadar PT yöneticiliği yaptı. Şu anda PT içindeki 'Sosyalist Demokrasi' eğiliminin liderlerinden ve ayrıca Sao Paulo Katolik Üniversitesi ekonomi profesörü.

Bir kez daha Lula, kamuoyu yoklamalarında lider görünüyor. Gazeteler, 1980'lerin sonlarından beri hemen her seçimde benzer bir durumun olduğunu yazıyorlar. Bu seçimde yine son üç başkanlık seçiminin klasik senaryosu mu söz konusu yoksa bu kez farklı bir şeyler de var mı ?

Neto:Sanırım bu kez durum oldukça farklı. Bir kere Brezilya ve bir çok Latin Amerika ülkesini saran bir kriz var. İnsanlar bu krizi, neo-liberal modelin krizi olarak görüyorlar. Bu modelin bir diğer adı da ''Washington konsensusu''. Krizin temelinde, Latin Amerika ülkelerinin iyice derinleşen bağımlılıkları yatıyor. O derece ki, şu piyasalar denilen nesneye ''güveninin'' birazcık kaybolması, pekala ulusal ölçekte bir iflasın yolunu açabilir.

Aslında başkan Fernando Henrico Cardoso'nun halkın desteğini yitirmesi, 1998 seçimlerinden öncesine tekabül ediyor. O tarihte yine bir kriz ortamı söz konusuydu. Ama Cardoso buna rağmen seçildi, çünkü insanlarda yeni bir krizin durumu daha da vahimleştirmesi korkusu vardı. Seçildikten sonra Cardoso'nun gerçekleştirdiği devalüasyon, popülaritesine şiddetli bir darbe indirdi. Bir süre sonra durumunu düzeltti, ama bu kez de enerji krizi geldi. Hatırlatmak gerekebilir ki, bunun kaynağında bir ölçüde özelleştirme olgusu da vardı. En sonunda bu yıl, önce Arjantin krizi, ardından ABD'deki ekonomik sıkıntılar, Brezilya'nın durumunu iyice kötüleştirdi. O derece ki, şu anda hükümetin adayı bile kendisini "değişimin adayı'' olarak niteliyor.

Bir diğer farklılık, Lula'nın yaşadığı ve PT'ye kabul ettirdiği değişim. Ona göre kazanmak için, en geniş ittifakları gerçekleştirmek ve bunun için de programı olabildiğince yumuşatmak lazım. Şu anda gerek burjuzinin ve gerekse orta sınıfların farklı kesimlerine, değişimin "yumuşak'' olacağı garantisini verme çabasında. Kendisi için seçtiği başkan yardımcısı, bu konudaki iyi niyetinin'' kanıtlanması çabalarından bir tanesi. PT'nin başkan yardımcısı adayı, sağcı bir parti olan Liberal Partinin üyesi bir büyük burjuva. Tekstil sektöründen geliyor. Bu taktiğin ne derece başarılı olacağını ölçmek zor, ama şu anda Lula, %35'oyla, kamuoyu yoklamalarında birinci sırayı tutuyor. Bu durumda mutlaka bir ikinci tur seçimi yaşanacak.

Diğer adaylar kimler? Programları nasıl?

Neto:Beş aday daha var. Bunlardan ikisi, radikal solun küçük partilerinden geliyor. Bunlardan biri, Arjantin'deki Partido Obrero (İşçi partisi) çizgisinde bir Troçkist eğilimli grup. Ama gerçekten çok küçük bir çevre. Diğer ise, bir kaç yıl önce PT'den ayrılmış bulunan Morenocu Troçkist grup PSTU (Birleşik sosyalist işçi partisi). Bu iki grubun da parlamentoda temsilcileri yok ve bugüne kadar %1'den daha fazla oy almadılar. Ama bu kez Lula'daki değişim nedeniyle, PSTU bu oranı aşabilir.

Bunların dışındaki diğer üç aday, Lula ile birlikte ''esas adaylar'' olarak nitelendiriliyor. Bunlardan José Serra, hükümetin adayı. Sloganı: ''değişimle birlikte süreklilik''. José Serra, sık sık Lula'nın övgüsünü yapıyor, ama yönetim deneyinin olmadığını, son zamanlardaki değişiminin pek tutarlı olmadığını da ekliyor. Eğer ikinci tur, Serra ile Lula arasında gerçekleşirse, ki bu pekala mümkün, hükümetin adayı muhtemelen Lula'nın ''söylemindeki ikilik'' konusuna ağırlık verecek. José Serra şu anda kamuoyu yoklamalarında %20'den biraz fazla bir oranla ile ikinci sırada.

Diğer iki aday, parlamenter muhalefetten geliyorlar. Bunlardan biri, Ceara eyaletinin eski başkanı olan Ciro Gomes ''İşçi Cephesi''nin adayı, ama bu cephede bir sağcı parti de var. (PTB / Brezilya İşçi Partisi.) Öte yanda bu aday, şu andaki hükümeti destekleyen PFL'nin de (Liberal cephe partisi) adayı durumunda. Ama Gomes, Lula'dan daha muhalif bir havada. Onu, ''piyasalar tarafından evcilleştirilmiş'' olmakla suçluyor. Ama öte yanda yakın zamanlarda ekibine, Milton Friedman'a yakın Chicago Üniversitesinden bir iktisatçıyı da kattı. Gomes, Lula karşıtı esas adayların en tutarsızlarından. Ama kamu oyu yoklamalarında %20'lik bir yeri var.

Son olarak, PSB (Brezilya Sosyalist Partisi) üyesi ve Rio de Janeiro eyaletinin eski başkanı olan Garotinho geliyor. Bu da kendisini en soldaki aday olarak sunmakta ve Lula'yı eski görüşlerini terk etmekle suçluyor. Ama öte yandan kendisi de sağ güçler tarafından, örneğin Liberal Parti'nin bir kesimi tarafından destekleniyor. (İlginç bir şekilde, Liberal Parti resmi olarak Lula'yı destekliyor.) Garotinho, kamu oyu yoklamalarında %10 ile sonuncu durumda.

Lula dışındaki dört esas adayın programları birbirine son derece yakın. Hepsi dışa bağımlılığın azaltılmasından, ihracatı artırmaktan, faiz oranlarını düşürmekten, tekrar büyümeyi yakalamaktan ve sosyal harcamaları artırmaktan söz ediyor. Tabii bu arada hükümetin adayı durumunda bulunan ve bir ara hükümette bulunduğu sırada bu konularda hiçbir şey yapmamış bulunan José Serra, diğer adayların şiddetli eleştirisi altında. Öte yanda söylemlerindeki solculuğa rağmen, gerek Ciro Gomes'in gerekse Garothino'nun Lula'nın sağında olduklarını hatırlatmakta yarar var.

Lula'nın iktidar, daha doğrusu hükümet programından sözeder misin? Son yıllardaki evrimi, bu programa nasıl yansıdı?

Neto:İşin gerçeği, Lula gösterdi. Sürekli olarak söylediği bir şey var. Tüm çelişkileri, anlaşmazlıkları daima masa başında görüşmelerle çözümleme yeteneğine sahip olduğu üzerinde ısrarla duruyor. Bir diğer faktör, seçime girerken yaptığı ittifaklar.

Örneğin başkan yardımcısı adayı olarak bir büyük burjuvayı seçmesi. Bir başkası, seçim kampanyası sırasında Brezilya Bankalar Federasyonuna (FEBRABAN) ve ülkenin en önemli patron örgütü olan Sao Paulo Eyaleti Endüstri Federasyonu'na (FIESP) yaptığı taahhütler. Eğer Lula seçim sonrasında bu söylediklerine bağlı kalmaz, farklı şeyler yapmaya başlarsa, sadece büyük bir muhalefetle karşılaşmayacak, bundan da öte, ülkede son derece istikrarsız bir siyasal ve sosyal atmosfer yaratmış olacak. Ayrıca seçim kampanyası sırasında kitlesel seferberlikten ciddi bir şekilde kaçındığı dikkate alındığında, böylesi bir durumda etrafında büyük bir kitlesel destek de bulamayabilir. Bu da kısa bir sürede devrilmesinin yolunu açabilir. Ayrıca hükümetin gerek Meclis gerekse Senato ile uyumlu bir tarzda çalışması gerek. Buralarda ise, muhalefet çoğunlukta olacak.

Bütün bunlar bir yana, benim kişisel kanaatim o ki, Başkan seçilmiş Lula, eski radikal Lula'nın yapacaklarını gerçekten yapmak istemeyecek. Ben onun, ''artık değiştim'', ''olgunlaştım'' derken gerçekten samimi olduğuna inanıyorum. Elbet bu değişimin ''olgunlaşmasıyla'' hiç bir ilgisi yok. Esas konu, ulusal ve uluslararası politik ve kurumsal çevrelerin şiddetli baskısını üzerinde hissetti ve bu doğrultuda davranmayı seçti. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.

Ama yine de devlet başkanlığına gelecek olan kitlesel bir işçi partisinin lideri. Krizin daha da derinleşmesi sonucu, kendisini bir yolağzında hissetmesi düşünülemez mi?

Neto:Bu elbette olabilir. Kriz gerçekten derinleşirse, ki bu beklenen bir şey, o durumda Lula hükümeti bir süre sonra daha radikal bir değişiklik yolunu deneyebilir. Hatta istemeye istemeye girebilir bu yola. Çünkü ortada Arjantin'de De La Rua'nın düştüğü tuzak örneği de var. Onu yaşamak istemeyebilir. Ama tabii bütün bunlar sadece birer tahminden ibaret.

Başa dön
Nach oben